İLİŞKİLERDE GÜVEN
Yüzyılın sorunudur güvenmek..
Kime nasıl, niye,ne kadar güvenmeliyim?
Güvenmenin temelinde aslında karşına güvenmek değil, kişinin kendini güvende hissetmesi, kaygı ve korkularından arınması vardır. Bu açıdan baktığımızda değineceğim konu sosyal-duygusal ve psikolojik açıdan güven olgusudur. Bunun yanında tabiki, ticarette, kamuda, vs.. alanlarda güven olgusu da mevcut olmakla hayatın tümünde vardır.
Güven kelimesi aslında büyüyen, gelişen ,sosyal psikolojik olarak değişime açık olan toplumumuzda son 20 yılda kendini çok fazla göstermeye başlamıştır. Özellikle insanların beklentilerinin değişmesi,yaşam amaçlarındaki farklılaşmalar,asimilasyonlar gibi etmenler güven-mek durumunu değiştirmiştir.
Özellikle ikili ilişkilerde aranan temel nitelik güvenilir olmaktır. Peki güven nedir?
Güven, benim tanımımda ilişkide var olması gereken üç temel nokta olan sevgi-saygı-sadakat üçgenin tümüdür. Genel bakıldığında sadece sadakat gibi görülse de tümünü kapsamaktadır. Sevildiğinizi bilmek, saygı duyulduğunu bilmek ve buna koşulsuz inanmak, bunun yanında her açıdan karşınızdaki kişinin size karşı sorumlu olduğunu bilmek, size bazı açılardan sorumlu olmasıdır.
Güven bir ilişkide sadece aldatmamak değildir. Güven, fiziksel aldatmanın yanında ,duygusal-sosyal-düşünsel olarak da sadık kalabilmek, karşıdakini kazanmadan beraber olmadan öncede beraber iken de beraberlik başladıktan sonra da hep aynı şekilde sevgi saygı ve sadakati devam ettirmektir.
Evli çiftlerin en çok şikayetçi oldukları nokta,eşlerden birinin zamanla yada ilişkide istediği noktaya ulaştıktan sonra değişmesidir. İşte bu güvenin kırılması ve kaybıdır. İlişkilerde güvenilir olmayan birinin güvenilir insanları bulması da zordur. Çünkü güvenilir olmayan insanların en büyük özellikleri şöyle sıralanabilir:
*çok konuşmak
*çok fazla açıklama yapmak.
*bir konuda birden fazla mazereti sunmak.
*karşıdakinin bir an önce hemen ikna olmasını istemek
*kendini kanıtlamak istemek.
*bakışlarında doğallığın olmaması.
*her şeye evet demek
Çok uyumlu görünmek.
*abartılı anlatımlar,
*istikrarsızlık
Bu özellikleri arttırmak mümkündür. Ama biri var ki en önemlisidir benim için. İSTİKRAR. İlişiklerde en önemli kriter kişilerin davranış, duygu ve düşüncelerinde istikrarlı olmalarıdır.Zaten ilişkide kişilerin değişmesinin en büyük nedeni kararlı olmamaları ve istikrarsız olmalarıdır. İlişkide kişinin istikrarlı olmaması daha sonraki dönemlerde yaşanacak olumsuzlukların habercisidir.Tabi bunun yanında karşıdakinin istikrarlı olması için bizimde istikrarlı olmamız gerekir. İstikrar güvenin yüzüdür. İstikrar ve güven ise ilişkide en çok zor anlarda ölçülür. İlişkide sevgiliniz veya eşiniz yanınızda iken, güvensizliğin çıkmasını bekleyemezsiniz.
Esas tespitler, zor durumlarda veya “taşın altına elini koymak” durumlarında ortaya çıkmaktadır. Riskli dönemlerde partneriniz üzerine düşeni yapmıyorsa, fedakarlık, özverili bir tavır sergilemiyorsa,bu durumu üç şekilde yorumlamamız gerekir.
*.kendisinden ne beklenildiğinin farkında değildir.
*kendisinden ne beklenildiğini biliyordur.Ama çözüm için yeteri gücü yoktur.
* kendisinden bekleneni biliyordur. Ama bu ilişki için üzerine düşeni yapmak istemiyordur.(aslında ilişkiyi de yeterince istemiyordur).
Bu nedenle bazen kötü giden veya istediğiniz noktaya gitmeyen bir ilişkide ısrar edilmesi sadece kişinin kendisini yıpratmasına ve sürecin daha da olumsuz olmasına nende olur. Belli bir noktada tıkanan ilişkilerde gözden geçirmek ve yeni çözümler üretmek gerekir.
İlişkilerde güvenin temeli aynı zamanda karşıdakine değer vermek ile alakalıdır. .Farkında olsanız da olmasanız da, kendi davranış ve tutumlarınızla başkalarının davranış ve tutumlarını kontrol etmektesiniz. Bu aslında ayna yöntemidir. Nasıl bir izlenim verirseniz aynısını alırsınız. Be nedenle güven beklemek için öncelikle güven vermek gerekir
İkili ilişkilerde güven, kendini olduğu gibi, kazanmak-kaybetmek hesabı yapmadan, ortaya koymak, kendini tanıtmak ve istikrardır. Tanıdığınız insanların sonradan değişmelerinin temel nedeni hep kabul edilebilir davranışlar sergilemesidir.
Güvenmek,risk almaktır. İtirafta bulunmaktır. Açık olmaktır. Ama bunun yapılması ise size bağlıdır. Kişi itiraf ettiğinde kızmak-eleştirmek,reddetmek gibi olumsuz tavırlar,kişinin samimiyetini ve gerçekliğini zedeler. Ayrıca yasalar bile samimi itiraflarda bulunan,yalan söylemeyen durumları indirici neden olarak görmektedir.
Ayrıca ilişkilerde taraflardan birinin partnerine güvenmemesinin temel nedeni kişinin özgüven ve özsaygısının düşük olmasıdır. Özgüven eksikliğinde, “aslında aldatılabilirim,benden daha iyisini bulursa, yada çevremdeki diğer cinsleri gibi ise, yada televizyondaki olaylar başıma gelse… gibi kaygı ve paranoyalar kişinin ilişkisini yıpratmasına neden olabilir.
Şüpheci bir aileden ve çevreden yetişen bir bireyin partnerine güvenmemesi çok ilginç değildir. Kendisine güvenmeyen birey, kendisinin önemsenmediğini, sevilmediğini, karşıdakinin gözünde değerli olmadığını düşünür. Bu durum, ilişkide güven problemi yaratmakta, karşıdaki ise güvenmeyen tarafın açığını aramaya başlamaktadır.
Tabiki bu durumu çözmek için eşler iyi bir psikolog olabilir. Nasıl mı? Mesela partnerinizi anlamak,çözümün % 50 sidir.Burada EMPATİ devreye girer. Eşiniz veya sevgilini şüpheci ise onu anlamaya çalışın. Neden böyle yaptığını ,bu durumun sizinle mi onun psiko-sosyal yapısıyla alakalı olduğunu bulmaya çalışın. Konuşulmayanı konuşun, ona güven verin. Koşulsuz sadakat ve sevgi ifadeleri kullanın.
İlişkide güven bulmak aynı zamanda da ilişkideki hedefinize ulaşmak için seçtiğiniz doğru insandır.Yani evlilik düşünüyorsanız, evlilik düşünmeyen biri sizin için güvensiz biridir. Aslında o güvenilir biridir ama sizin beklentilerinizi karşılayamayacağı için size göre güvenilir değildir.yani güvenilir kavramı aslında bilinç altımızda beklentilerimizle de alakalıdır.
Yukarıdakilere bakılarak şimdi hayatınızda güvenmediğinizi düşündüğünüz insanları gözünüzde canlandırın.Onlara niye güvenmediğinizi düşünün. Ama başka insanların onlara niye güvenebildiğini düşünün. Acaba beklentileriniz mi? Diğer insanların sizin kadar o kişiyi tanımaması mı? Unutulmamalıdır ki ; her iyide birazcık kötü, her kötü de bir iyi vardır.
Ayrıca iletişimde-ilişkide olduğunuz bir insana her konuda güvenmenize de gerek yoktur.Her insanın sağlam ve zayıf olan yönleri vardır.
Ayrıca doğru bir üslup ve iletişlim ile hiç güvenmediğiniz bir insan ile güven içinde bir ilişki yaşayabilirsiniz. Samimiyet derecesine göre sıkıntılı ve rahatsız olduğunuz konuyu onunla baş başa paylaşmanız ilişkinin yönünü değiştirebilir.
Güven dolu bir dünya diliyorum.
Bilgi ve destek için
Serhat YABANCI
serhatyabanci@hotmail.com
2 yorum:
iyi akşamlar... erkek arkadaşımla 10 aydır çıkıyoruz. onu canımdan çok seviyorum.. hatalı sözlerimden dolayı onun güvenini yıktım aldatıcak o vicdana sahip bi insan değilim onu kaybetmekten çok korkuyorum şimdide aldatmadığım ona sadık kaldığım halde buna inandıramıyorum aylardır uğraşıyorum psikolojim bozuldu gece gündüz ağlıyorum hiç inancı güveni yok bi an geliyo çok mutluyuz bian geliyo aldatmakla suçluyo ne yapmalıyım onu çok seviyorum yardım edin lütfen...
merhaba bende aynı durumdayım erkek arkadaşımla 10 aydır çıkıyoruz. ve benim sürekli ona kumpas kurduğumu çevresinde ona düşman olan insanlarla iş birliği yaptığımı bazı bazı da onu aldattığımı düşünüyor ve bana güwenmiyor 2 saat mutluysak 2 gün mutsuz oluyorum ne yapmalıyım buu ilişki gerçekden beni yıprattı ve psikolojimi bozdu dengem bozuldu adeta..
Yorum Gönder